Page 7 - La Gazzetta Del Bagno Ocak 2018
P. 7

architecture

 006 LA GAZZETTA DEL BAGNO








 MİMARLIK VE  da kaymıştır. Elbette bu hızlı gelişmeden   Günümüzde ekolojik mimarlık adı altın-  organik gıda ürünün ekolojik olduğundan   pozitif bir şekilde buluşturmanın da bir
                                                                                       emin olduğumuz kadar, satın aldığımız
            mimarlık sektörü de nasibi almıştır. An-
                                                 da üretilen yapılar ne kadar ekolojik mi-
                                                                                                                            o kadar önemli olduğunu söyler bize. Ve
            cak mimarlık sektöründe bu etkilenim   marlık sıfatını hak etmektedirler.   bir evin ekolojik olduğundan da emin ola-  yine deneyimlerimiz, ironik bir şekilde
            daha çok kavramsal bazda görülmekte.   Çoğu tasarımcı yapının doğal çevre ile   bilecek miyiz!                  ekolojik mimarlık adı altında yürütülen
            Gerek ülkemizde gerekse dünyada ekoloji   olan uyumundan hareketle bazı yapıları   Acaba bir gün, bir organik tekstil ürünün   çalışmaların doğa ile bir çatışma potansi-
            mimarlık, ekolojik ev, ekolojik bina gibi   organik mimarlık örnekleri adı altında   üretiminde kullanılan boyadan bitkiye   yelini de taşıyabildiğini göstermektedir.
            sözcüklerle de kendini ifade eden bu olgu-  tanımlamışlardır, kimi yatırımcılar ise   kadar tüm bileşenlerinin doğallığından   Nitekim ekolojik mimarlık adı altında
            yu, bir toplu konut reklam afişinde, yeni   yapıların doğal çevreye olan yakınlığın-  emin olduğumuz kadar içinde çalıştı-  son yıllarda özellikle Avrupa ve Amerikan
            yapılmış bir evin tanıtım kataloğunda,   dan veya bu yapılarda kullandıkları mal-  ğımız bir binanın inşaatında kullanılan   evlerinde bolca kullanılmaya başlanan
            organik mimarlık başlığı altında değişik   zeme tercihlerinden hareketle yapılarını   malzemelerin doğallığından da emin   ahşap malzemelerin amazonlardan taşın-
            mimarlık anlayışlarını okurken de karşı-  ekolojik mimarlık adı altında tanımla-  olabilecek miyiz! Ve acaba bir gün, mi-  dığına ilişkin söylentiler mimara ekolojik
            laşmaktayız.                         mışlardır. Öte yandan bu süreçlerin bize   marlık yapıtını doğa içinde yapay bir   yapı konusunda yeni dersler öğretmek-
            Mimarlık yapıtını bir ürün olarak düşün-  gösterdiği şey, organik mimarlık ekolojik   şekil yaratma değil ama doğaya bir katkı   tedir. Ve artık salt geri dönüşümlüdür
            düğümüzde veya kullanıcı ihtiyaçlarını   mimarlık olarak bize sunulmaya çalışılan   olarak görebilecek miyiz! Sezgilerimiz   diye doğadan bedava malzeme çalmanın
            fiziki olarak karşılaması açısından düşün-  örnekler konusunda sektör temsilcile-  ve gözlemlerimiz bunun çok da uzak   ekolojik çevreye felaket getirebileceğini
 MÜRSEL GÜLEVİ  düğümüzde veya çevreyle olan etkileşimi   rinin henüz ortak bir anlayışta olma-  olmadığını haykırmaktaysa da sürecin   öngörmek de gerekir. Bu anlamda geri
            açısından düşündüğümüzde mimarlık ya-  dıklarıdır. Tasarım sürecinde kullanıcı   gıda sektöründeki süreç kadar doğrusal   dönüşümlü malzemelerin daha verimli
            pıtının da en az gıdalar kadar tüketicinin   gereksinimlerine yeterince dikkat edilmiş   bir çizgi olmayacağını da haykırmaktadır.   ve tekrar tekrar kullanılma yollarının
 'EKOLOJIK   doğal olanına ilgisini hak ettiğini söyleye-  olup olmaması, seçilen malzemelerin   Çünkü mimarlığı mimar, kullanıcı, çevre   araştırılması, geri dönüşümlü yeni malze-
                                                 geri dönüşümlü olup olmaması, fonksi-
            biliriz. Öyleyse tüketici olarak bir yapının
                                                                                                                            melerin keşfedilmesine yönelik teknolojik
                                                                                       ve kültürün bir yapıda buluşması olarak
                                                 yonel ekonomik eskimeye ne kadar hızlı
            ekolojik olmasında beklemekte haklı
                                                                                       düşündüğümüzde bu seçeneklerin her
                                                                                                                            çalışmaların hızlandırılması, ekolojik mi-
 MIMARI'    olabiliriz... Peki sadece bir sanat ürünü   uğrayacağı üzerine yapılan tartışmalar   birinde ekolojik yaşam ilkelerini nasıl   marlık ve mimarın doğa ile çatışmasının
                                                 ekolojik mimarlığa doğru gidişin ipuçla-
            olarak değil ama aynı zamanda tüketime
                                                                                                                            önüne geçilmesini sağlayabilir.
                                                                                       hayata geçirebileceğimiz daha da önemli
            karşılık gelen bir ürün olarak mimarlık   rını vermektedir sanki.          olmaktadır. Deneyimler, bunları bir arada   Kaynak: agaclar.net
                                                                                       buluşturmakla sınırlı olmayıp bunları
                                                 Acaba bir gün, marketten aldığımız bir
            yapıtı ekolojik olabilir mi!
 S
 on yıllarda giderek artan tüketim
 eğilimlerimizin organik ürünlere yönel-
 diğini görmek artık sevindirici. Aslında
 ülkemiz insanı, almış olduğu ürünün
 saflığı ve kalitesinden çoğu zaman emin
 olmak istemiş ve bu talep her dönem için-
 de bir değer ifade etmiştir. Özellikle 80li
 yıllar ve 90lı yıllarda çokça gördüğümüz
 ve günümüzde de hala sıkça rastlayabil-
 diğimiz "%100 doğal" "%100 saf" etiketleri
 tüketicinin ürünün saf ve doğal olanına
 olan ilgisini göstermektedir. Marketten
 aldığımız bir bal kavanozu üzerinde yazılı
 "%100 doğaldır" etiketi, bir tekstil etike-
 tinde yazılı "%100 pamuklu yünlü" etiket-
 leri alışık olduğumuz bir şeydir. Ancak
 tüketicinin bu doğalı arayışı karşısında
 üreticinin ona sunduğu seçeneklerin ne
 kadar doğal olduğu ise hep bir kuşku ko-
 nusu olmuştur. Günümüzdeki yenilik ise
 ürünün saflığına veya doğallığına karşı
 duyulan kuşkunun giderilmesi ve tüke-
 ticinin bu konuda mağdur edilmemesi
 için ürünün saflığının veya doğallığının
 da bir sertifikasyon konusu haline gel-
 miş olmasıdır. Böylelikle tüketici, aldığı
 ürünün gerçekten doğal saf olduğu konu-
 sunda emin olabilmektedir. Bu anlamda
 tüketiciye güven veren bu "ekolojik ürün
 sertifikasını" kamu kurumları değil daha
 özerk olan Avrupa Merkezli kurumlar ver-
 mektedir. Bu sertifikasyon süreci oldukça
 titiz bir denetim sürecinden oluşmakta
 ve ancak gerekli kriterleri taşıyan ürünler
 sertifika alabilmektedir. Özellikle bilinçli
 tüketici için bu ekolojik sertifikasyon vaz-
 geçilmez bir tercih kriteri haline gelmiş-
 tir. Örneğin; tüketici bal aldığında balın
 doğalığından bu sertifika ile emin ola-
 bilmekte, domates aldığında domatesin
 hormonsuz olduğuna bu sertifika ile ikna
 olmakta, yine bir tekstil aldığında kumaş-
 ta sentetik madde kullanılmadığına yine
 bir sertifika ile inanmaktadır. Ekolojik
 Ürün sertifikaların tüketiciye verdiği bu
 güven sertifikasyon sürecinin tüketici
 gözünde ne kadar önem taşıdığını ifade
 eder. Ekolojik ürün sektöründeki hızlı ge-
 lişme sertifikasyon kapsamında da geniş-
 lemeye yol açmış, gıdanın dışında tekstil,
 kozmetik, deterjan, tohum vs alanlara
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12